• Anasayfa
  • Forum
  • Yeni Konular
  • Üye Listesi
  • Kimler Online?
  • Arama Yap
Tarih: 26-02-2021, Saat: 06:23 Hoşgeldin, Ziyaretçi: (Giriş Yap — Üye Ol)

[-]
DUYURULAR
Dikkat
ŞİFACILIK KURSU

Ruhsal Enerji » Parapsikoloji & Metafizik & Okültizm & Evrensel Enerjiler » Parapsikoloji » Teleportasyon » Foton Kuşağı Nedir?


  Konuyu Oyla:
  • Toplam: 3 Oy - Ortalama: 3.67
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
 
Cevapla 

Foton Kuşağı Nedir?

27-07-2008, 12:05
Yorum: #1
Çevrimdışı
pyramid
  • Yorum Sayısı: 267
    Üyelik Tarihi: 15-06-2008
  • PM pyramid


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 267
Üye No: 4
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton Kuşağı Nedir?
Foton Kuşağı Etkisi

Karşımıza çıkan herhangi bir sağlam bilimsel veri yok. Tüm kaynaklarda bilimsel bir kanıtın öne sürülmediğinden bahsediliyor, zira geçerli kanıtlar da yok deniliyor. Elde olan tek şey birkaç bilim adamı ve astronomun tezlerinden ve araştırmalarından ibaret. Zaten bu konu üzerinde araştırmalar yapan bilim adamları da bulundukları yerlerden uzaklaştırılmışlar. Elde olan veriler, bilinen döngünün 26.ooo yıl olduğu, bu geçişin belirtisi olan Schumann Rezonansı'nın değişimi ve Foton Kuşağı içerisinde bulunan yıldızların varlığından ibaret. Açıkça bir kanıt ortaya konulamamış. Foton Kuşağı güçlü elektromanyetik radyasyona sahiplik eden yoğun bir uzay boşluğu ve bazı x-ışınlarını da içermekte. Galaksi içerisine akan manyetik bir ışık olarak ta tanımlayabiliriz.

Edmun Halley tarafından keşfedildi

Keşif, ingiliz astronom Sir Edmund Halley'in (1656-1742) günlerinde başlayan Pleiades çalışmalarıyla başladı. Halley, bu yıldız grubundaki 3 yıldızın Yunanlılar tarafından belirtilen yıldızlar arasında bulunmadığını ortaya çıkardı. Yunan astronomlar ya da Halley yanılmış olabilir miydi? 1991 yılında yayınlanan bir makalede sunulan diagrama göre 6 yıldız; Merope, Atlas, Teygeta, Electra, Coeleno ve güneşimiz Pleiades'in bir yıldızı olan Alcyone'nin yörüngesindeler.Daha sonra Halley şu sonuca vardı: Pleiades takımı belli bir hareket sistemiyle ilerliyordu. Bu tez, Frederick Wilhelm tarafından onaylandı. Pleiades, her yüzyıl için 5.5 saniye kesin bir hareketle döngüsüne devam ediyordu.

Altı gün içinde Dünya'nın tamamen değişeceği iddia ediliyor

Foton Kuşağının merkez alanına girilmesiyle birlikte yaşanılması beklenen fiziksel ilk etkileşimler ise şu şekilde sıralanıyor yayınlanan bir çok raporda:

1. gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık.
2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu).
3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri.

5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).





Foton Kuşağı etkisine ilk kez Atlantis devrinde girildiği sanılıyor

Kuşağın başlangıç noktası, küçük bir atom parçası ve onun yörüngesinde olan bir grup elektrondan ibaret. İngiliz fizikçi Paul Adrian Maurice Dirac, her bir partikül için bir anti-partikül bulunduğunu öne sürmüştü. 1932'de Carl David Anderson bu anti-partikülü buldu ve ona "positron" adını verdi. 1956'da anti-proton ve anti-nötron keşfedildi. Bir anti-partkül şekillendiğinde, sıradan bir partiküller evreninde meydana gelir ve bu, bir elektronla buluşup çarpışmasından önce bir anlıktır. Bu çiftin toplam kütlesi "Foton" formunda enerjiye dönüşür. Bu yeni ve önceden görülmemiş bir enerji kaynağı gücü sunar.

1961 yılında uydu kaynaklı araçlar tarafından bir foton kuşağı keşfedildi. Bu kuşağın gezegenimizden 400 ışık yılı uzakta olduğu açıklandı. Astronom Jose Comas Sola yedi yıldızlı Pleiades takımı üzerinde özel bir çalışma yaptı ve bir sistem oluşturduklarını keşfetti, ki bizim güneşimiz ve daha pek çok yıldız da bu sistemin parçalarıydılar ve her biri kendi gezegensel sistemlerine sahipti. Güneşimiz bu sistem yörüngesini 24.000 yılda tamamlıyor. Bu 24.000 yıl iki bölümde alınıyor; 10.000 yılı karanlık (ya da Galaktik Gece), 2000 yıl ise Foton Kuşağı'nın ışığında geçirildiği sanılıyor. Ve bazı bilim adamları tarafından, bulunduğumuz dönemin ışık bölgesine geçiş olduğu tahmin edilmekte. Tahmin edildiğine göre böyle bir olay dünyanın oluşumundan beri bir kez deneyimlendi ve bu tarihin de Atlantis devrine rastladığı öne sürülüyor.

Foton Kuşağı temel olarak 3 elementi içermekte. İlki, "Null Zone" (sıfır bölgesi). Bu bölge, madde ve madde olmayan parçaların kuşağın proton parçalarını oluşturmak için çarpıştıkları bölge. Burası ayrıca Pleiades yıldız sisteminin elektromanyetik alanlarının etkisiz bırakıldığı yer. Bu süreç, bilinçlilik seviyelerimizi değiştirecek ve evren yapısına farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak. Diğer bölme ise foton ırmağı ile sıfır bölgesinin (null zone) iç kenarı arasında olan akım alanı. Bu bölgeye geçişle daha yüksek boyuta geçiş imkanına sahip olunacak.



2012'de Işık devrine geçiş yapılacağı söyleniyor

Foton Kuşağı, Dünya ile çarpışmak üzere olan yoğun bir foton(ışık parçacıkları) enerji bandı olarak rapor ediliyor. Ulaştığında 5 günlük bir karanlık, elektriksizlik, yoğun ufo inişleri, insanlık için psişik yeteneklerin ortaya çıkması, insan bedeninde oluşan değişimler (transformasyonlar) ve daha pek çok değişim beklenmekte. Şu anda karanlık dönemin sonunda olduğumuz ve bu dönemin 2012'de son bularak 2000 yıllık "ışık" devrine geçiş yapılacağı söyleniyor. Yıldız aktivasyonu güneş sistemimizin Pleiades (Alcyone yıldızı), Sirius, Arcturus, Orion ve Andromeda ile aynı sıraya dizilmesi ile başlayacak. Yaşanılacağı tahmin edilen en büyük deneyim ise, bu kuşağa girildiğinde, şu anda bulunduğumuz 3. boyuttan 5. boyuta yükseleceğimiz. Bu sıçrayış elbette ki beraberinde bir çok farklılık ve mutasyonlar getirecek. Şimdiden deneyimlediğimiz olaylar da aslında bu sıçrayışı doğrular nitelikte: ciddi iklim değişiklikleri, kıta transferleri, v.s. Ayrıca bu kuşağa girildiğinde bilinçlilik boyutlarının her birine geçiş imkanına sahip olacağımız tahmin ediliyor. Şu anda küresel bilinç değişiminin sonuçlarını da birebir deneyimliyoruz aslında. Dünyayı kasıp kavuran savaş ortamı, toplumlar arası anlaşmazlıklar, politik sürtüşmeler ve olagelen olumsuzlukların da bu geçiş döneminde, ya da "null zone"da bulunmamızdan dolayı olduğunu düşünebiliriz.

Bütün canlılardaki değişim

Yaşadığımız bu dönem ve beklenen değişimler kutsal kitaplarda, mitolojide ve bilim adamları tarafından da ayrıntılı şekilde incelenmişti. Raporlara göre, Foton Kuşağı'na girildiğinde, gökyüzü ateş gibi gözükecek, ancak soğuk olacak. Bu değişim ve yansımalar elbette ki içine girilen kuşağın etkileriyle birlikte ortaya çıkan kimyevi değişimler ve tranformasyonların sonucunda kendilerini açığa çıkaracaklardır. Kuşağa ilk önce güneşimizin girmesi halinde ani bir karanlığın olması da söz konusu, ki bu sürenin 110 saat kadar sürmesi tahmin ediliyor. Güneşsel radyasyon ve Foton Kuşağı'nın arasındaki etkileşim gökyüzünün yıldızlarla dolu gibi gözükmesine neden olacak. Dünya bu kuşağa girdikçe tüm moleküller uyarılmış olacak ve atomlar mutasyona uğrayacaklar. Bu duruma bağlı olarak fiziksel yapılarda (insanla birlikte hayvan ve bitki aleminde de) farklılıkların meydana gelmesi bekleniyor tabii ki.

Null Zone ve Schumann Rezonansı

Bu kuşağa girmeden önce, yani bu zamanda, "Null Zone" (sıfır bölgesi) denilen zaman deneyimlenmekte. Bu dönem boyunca sismik aktivite ve volkanik hareketlenme görülüyor. Ayrıca iklim değişiklikleri ve buna bağlı olarak şiddetli tayfunlar, fırtınalar ve hortumlar gözlemleniyor. "Null Zone", bir başka deyişle, madde ve madde olmayan bütün partiküllerin yok edildiği yer. Oluşacağı beklenen bu foton etkisi çok önemli, zira bize yeni bir enerji kaynağı sunacak. Bu kaynak, doğal olarak fosil yakıtlara bir son verecek ve bunun sonucunda da tahmin edildiği üzere daha yaşanılabilir bir dünya oluşturulmuş olacak. Bu bölgeye geçişin kanıtı olarak gösterilen en güçlü kaynak ise Schumann Rezonansı. Dünya'nın kalp atışı olarak nitelendirilen bu titreşim daha önceki zamanlarda 8.1 iken günümüzde 12.1'e yükselmiş durumda, ve hızla yükselmekte. 13.0 olduğunda ise "Null Zone"un tamamlanmış olacağı rapor ediliyor. Astrofiziksel hesaplamalara göre Foton Kuşağı'na saatte 208.800 km hızla gireceğiz. Kuşağın enerjisi fiziksel sonuçların yanında eterik ve spiritüel anlamda da kendini gösterecek.

Bilimsel veriler, ciddi ve hızlı bir değişim olduğuna işaret ediyor

Rus bilim adamları tarafından açıklanan değişimler de galaksinin merkezinden gelen enerjinin varlığını teyit eder yönde. Dr.Alexey N.Dmitriev'in çalışması gösteriyor ki gezegenlerin atmosferleri, gezegenlerin kendileriyle birlikte büyük bir hızla değişim geçiriyor. Örneğin Mars atmosferi zamanla daha kalınlaşıyor; Ay, kendi atmosferini oluşturmakta. Ya da bu tarz bir değişimi kendi gezegenimizde görebiliyoruz: atmosferdeki HO(hidroksit) oranı daha önce hiç ölçülmediği kadar fazla. Bu oran küresel ısınma, florkarbon emilimleri ya da bu tarz oluşumlar sonucu oluşmuyor; sadece kendilerini gösteriyorlar. İyonosfer tabakasında plazma jenerasyonu, magnetosferde magnetik fırtınalar, atmosferde ise siklonlar aracılığı ile enerji boşalımları oluşumları gözlemleniyor. Daha önceden nadir rastlanan atmosferik yüksek enerji fenomenine artık daha sık ve yoğun rastlanmakta. Gaz-plazma zarfının maddesel birleşimi de transforme olmaktadır. Gezegenlerin manyetik alanları ya da parlaklıkları da hızla değişiyor, artıyor. Jüpiter, Venüs, Uranüs ve Neptün, bu sonuçların alındığı gezegenlerden.

Rus Ulusal Bilim Akademisi Foton Kuşağı üstüne çalışmalar yapıyor

Dünyamızda eyleme geçmiş olan transformasyonlar ise aşikar. Gün be gün artan sismik aktivasyon, volkanik hareketlenmeler ve diğer bir çok doğal felaketler elbette ki gözlerden kaçmıyor. Dr.Dmitriev'in belirttiği ve dikkat çektiği nokta ise bu çeşit bir değişimin dünyada daha önce 10.000 yıl önce görülmesi. Burada göze çarpan ve bazı topluluklar tarafından ortaya atılan konu ise güneş ile dünyanın değişimleri arasındaki bağlantı. Maalesef bu tarz konularda çoğu bilgi ifşa edilmiyor. Bu tarz araştırmaların yapıldığı bir merkez de Sibirya'daki Rus Ulusal Bilim Akademisi. Burada yapılan çalışmalar sonucu edinilen bilgi ise şöyle: Şu anda Güneş Sistemi'nde yaşanılan enerjisel değişimin tek olası sebebi farklı-daha yüksek olan bir enerji alanına giriyor olmamız olabilir. Ve bu yüksek enerjiye geçişin sonucunda DNA spirallerinin kendileri de değişim geçirmekteler. Şimdiye kadar hayatımızda yer alan bilim araştırmaları sonucu elde ettiğimiz bilgilerle ortaya çıkarılan 2 sarmallı DNA yapısı hızla mutasyona uğramaktadır. Bu sıçrayışla da bu sarmalın 2'den 12'ye çıkacağı biliniyor. Bu enerji emiliminin Güneş Sistemi'ndeki tüm maddelerin özünü değiştireceği bekleniyor, ki bir bir de deneyimliyoruz çevremizde.

Aslında tüm bunlar, hücresel ya da ruhsal boyutta olsun, bize pek yabancı değil. Çevremizde her an deneyimlediğimiz olayların dökümü sadece. Kainata dikkatlice baktığımızda ve onu içsel sesimizle dinlediğimizde bunlardan farklı bir şey duymayacağımız da aşikar. Hergün yaşadığımız ve gün geçtikçe artan doğal felaketler, politik sürtüşmeler, savaşlar, içsel değişimler binlerce yıldır beklenilen dönemin getirileri elbette. Bunların hepsi asırlardır bekleniyordu; kutsal kitaplarda olsun, kadim medeniyetlerin yazıtlarında olsun her zaman karşımıza çıktılar. Şimdi ise bu değişime tanık oluyoruz ve yeni dönemin getirdiği farklılıklara yaşamlarımızı adapte etmeye hazırlanıyoruz. Zira başka seçeneğimiz de yok; ya değişimi kabul edecek ve "bir" olacağız, ya da eski enerji ile birlikte savrulmayı göze alacağız.



ÜÇ GÜNLÜK KARANLIK


F. Joseph Montagna tarafından derlenmiştir. (Kirael'in BÜYÜK DEĞİŞİM kitabından alınmıştır.)

Derin bir endişeyi ifade ederek başlamama izin verin. Üç Günlük Karanlık, korku ve panik ile değil, Dünya'nın 4. Boyuta yükselişi ile ilgilidir. Lütfen anlayın, bu sadece sizi yükseliş işlemine hazırlamak için bir girişimdir. Bu Değişim, sevgi ile ilgilidir, ve hissettiğiniz korku kendi seçiminizdir. Akıllıca seçim yapın, dostlarım, çünkü Değişim, farkındalığın uyanışının başlangıcı olacak.

Aslında Üç Günlük Karanlık, Dünya ¤¤¤¤¤n Foton Kuşağına girişi ile ilgilidir. Bu olay Üç Karanlık Günü kapsamaktadır ve bu Değişimin ya da 4. boyuta (5. boyuta) yükselişin müjdecisi olacaktır. Bu dönem boyunca size neler olacağı hakkında kısa bir özet yapmama izin verin. Bütün olay 7 ya da 10 günlük bir dönemde gerçekleşecek fakat lütfen bu rakamların kesin olduğunu düşünmeyin, çünkü 1 gün az ya da çok olabilir.

İLK GÜN

İlk gün, tam tamına bir kargaşa hissi olacak. Bu korku yaratmak için tasarlanmamıştır. Evet, Yaratıcı korkuya izin verir, ama siz bu korkuya kapılmak zorunda değilsiniz. Bu yazıyı okuyanlar, o dönemde ortaya çıkacak olaylara önceden hazırlanmış olacak. Hala korkuyu önlemek için çaba sarf etmelisiniz, çünkü bu olay bütün Dünyada nüfuz edecek. Bu, herkesin korkularını iyileştirerek Değişimi gerçekleştirdiğinden emin olmak için Işık Varlıkları tarafından planlanmıştır. Ve yine, korku içinde yaşadığınız için, aslında bu korkudan birçok iyi şey yaratıyorsunuz. Korkularınızı iyileştirmek, tamamen, Yaratıcı'nın planının bir parçasıdır.

Bu, şimdi neden şu anki korkularınızı ele almanızın gerektiğinin başka bir nedenidir. Korkularınızın üstesinden gelmede ve onları yok etmede deneyim kazandıkça, Değişim ile daha iyi başa çıkabileceksiniz.

Bugünlerde uğraştığınız bazı korkularınız şöyle senaryolar içermekte: Faturalarım ödenecek mi? Evli kalacak mıyım, kalmazsam eğer ne yapacağım? Bütün paramı aptal bir yatırımda kaybedecek miyim? Evet, bunların hepsi gerçek, fakat yapmanız gereken tek şey probleme karşı koymak, ve onu (bilincinizde) berraklık yaratacak noktadan ele almaya hazır/gönüllü olmak. Böylece, daha az korkutucu ve yönetilebilir olacaktır.

İşte bu yüzden kendinizi tanıma çalışmalarınızı ve diğer derslerinizi zamanında tamamlamanız vurgulanmaktadır. Korkularınızın üstesinden gelmeyi mümkün olduğu kadar iyi öğrendiğinizde, Değişim bir kabustan çok bir macera haline gelecektir. Uygulama/çalışma mükemmeli getirir.

İlk gün boyunca, kitlesel hastalık ve görünüşte yıkıcı bölünme illüzyonu ile titreşeceksiniz. Tam anlamıyla 3. Boyutu terk edecek ve 4. Boyuta gireceksiniz, Foton Enerjisiyle birlikte. Dünyanın değişimini o güne kadar hiç deneyimlemediğiniz kadar çok hissedeceksiniz. İlk 12 saatte ya da gün boyunca, pek ortalıklarda dolanmak istemeyeceksiniz. Durağan kalmaya zorlanacaksınız.

Bu Dünya ¤¤¤¤¤n ani fren yapma yöntemidir. Bu dönem boyunca, kendini sarsacak ve birçok özelliğini yeniden düzenleyecek. Bütün bunların hepsi daha şimdiden planlanmıştır ve Dünya kendini yok etmeden ne kadar ileri gideceğini tabi ki bilmektedir. Bu sizin ilk işaretiniz olacak #8211; kitlesel kargaşanın ortaya çıkışıyla onu takip eden Dünya ¤¤¤¤¤n gürlemeleri.

Buna göre daha önemli bir çok deprem yaşadınız bile. Aslında, bu sefer depremler hemen hemen sıradan bir hale gelecek. Sizin 8 ya da 9 Rihter Ölçeğinizden bahsetmiyorum, daha çok 5 ya da 6 hatta daha az, çünkü bu Dünya ¤¤¤¤¤n kendini Değişime hazırladığına işaret etme şeklidir. Bununla birlikte, kendini, boyut enerjisinin 3.den 4.ye ilerlediği ve Foton Kuşağı enerjisinin Dünyayı içine çekmeye başladığı son Değişim pozisyonuna yerleştirdiğinde, 3. Boyuttaki son dönüş aşamasını hazırlayacak. Sonuç olarak, yaklaşık ilk günün 12 veya 16 saat sonrası, kalan zamanlar tam anlamıyla zor olacak. Lütfen panik yapmayın! Kaç kere hatırlatılmaya ihtiyaç duyuyorsunuz biliyor musunuz? Lütfen panik yapmayın! Bu ilk saatlerde sakin kalabilirseniz, her şey yerine oturmaya başlayacak çünkü başlangıçtaki deprem sarsıntıları ve bölünmeler şiddetle azalmaya başlayacak.

Ortaya çıkmaya başlayacak diğer özellikler, sıcaklıkta ve güneş ışığında azalmalar içerecek. Daha sonraki birkaç gün boyunca hava akşam üstü gibi olmaya başlayacak. Bu noktadan itibaren çok fazla güneş ışığı görmeyeceksiniz, en az bu değişimi atlatana kadar.

Bu zaman süresince, dehşet verici bir uyanış meydana gelmeye başlayacak. Psişik / telepatik yetilerinize bağlı olarak, öbür tarafa geçmiş olan arkadaşlarınız ve akrabalarınız sizinle iletişime geçebilecekler. Bu sizin, bir çoğunuzun daha önce hiç deneyimlemediği / yaşamadığı bir biçimde görevinizi yerine getirmenize imkan verecek. Bu, son yıllarda bir çok ruhsal rehberin size neden şiddetle MEDİTASYON yapmanızı önermesinin bir başka sebebidir. Bu söz vurgulanmalıdır, ona önem vermeniz gerektiği için.

İKİNCİ GÜN

Bu gün, artan karanlık bütün Dünya'ya nüfuz etmeye başlayacak, daha önce hiç yaşamadığınız / hissetmediğiniz bir soğukla birlikte. Bu derin bir soğuk olacak çünkü içinize işleyecek. Bu zamanda, karbon temelli olmayan diğer varlıklarla da bağlantı kuracaksınız. Bu, neden korkuya dayalı bir hayat yaşayamayacağınızın bir başka sebebidir, yüzleşeceğiniz şey en büyük sınavınızın bir kısmı olacak. Anlamanız gereken tek şey; BU BİR TEST! Yapmanız gereken şey Işığı üstünüzde tutmak, böylece farkındalığınız yükselecek ve sınav yok olacak.

Üçüncü gün, Dünya Ana tamamıyla Foton Kuşağına girmiş olacak ve Dördüncü Boyuta gerçek geçiş meydana gelecek. Bu zamanda, Foton Enerjisi Yeryüzünü tamamen saracak, ve Üç Günlük Karanlık başlayacak. Foton Kuşağının dış bandı, üçüncü boyutun özünü temizleyip dördüncü boyut enerjisini ateşleyebilmek için son derece yoğundur. Karanlık varolacak çünkü ışık parçacıkları o kadar yoğunlaşacak ki "yok" görünümü alacaklar. Bu dış banttan çıkış yaklaşık üç
gün sürecek ve tamamıyla karanlığın içine çekilmişsiniz gibi görünecek. Zamana takılıp kalmamaya çok dikkat edin, aldatıcı olacaktır ve enerjinin yerleşmesinin ve sakinleşmesinin daha uzun sürmesine sebep olacaktır.

Foton Enerjisi, içine girildikçe, güneş ışığını tamamen engelleyecektir. Bu gerçek bir karanlık oluşturacaktır. Foton Kuşağının özü güneş ışığını engelleyebilecek güçtedir. Her nasılsa, güneşin termal enerjisinin bir kısmı Foton Enerjisini delip geçebilecektir, böylece bir "Buz Çağı" yaşamayacaksınız. O kadar şiddetli olmayacak ama inanın ki çok soğuk olacak. Bedeniniz, bir çoğunuzun deneyimleyeceği hareketsizliğin karşılığında titreşimsel bir değişime uğrayacak.

Dışarıya çıkıp sorunları halletmeye çalışmak hiçbir şey ifade etmeyecek. Aşağı inip köşedeki dükkan açık mı diye bakmaya gitmeye çalışmak gerekmeyecek. Açlıktan ölmeyeceksiniz. Üç günde kimse açlıktan ölmez. İlk aşamada, ¤¤¤¤bolizmanız değişecek böylece yemek ihtiyacı hissetmeyeceksiniz. Onun yerine sadece çok hafif maddeler yiyeceksiniz. Başlangıçta, sadece Yaratıcının Işıktan oluşturduğu bitki alemi var olacak. Bu, Yaratıcının size sağladığı ama her nedense bu noktaya kadar akıllıca yararlanamadığınız bir şeydir. Artık bu bitkileri sadece akıllıca kullanmakla kalmayıp titreşimlerinin gerçek özünü / aslını da öğreneceksiniz. Eminim ki bazılarınız bu duruma uyumlanmakta zorluk çekecek, fakat birçoğunuz bu yeni yiyecek kaynağından zevk alacak.

Aynı zamanda bu olay gerçekten Yeryüzünü içine çekecek, bu olayı tamamıyla yaşamak kaderinde olanlar, titreşimsel beden transferi ve hareket birliği hakkında zaten bilgilenmiş durumda olacak, böylece fiziksel öz tamamen korunmuş olacak. Bütün bu günlük / olağan seviyede öğrendiğiniz şeyler çok uzak gelecekte olmayan o zamana bir hazırlanış şekli.

Bu üç günlük karanlık ve soğuk döneminin ortasında, dünya populasyonunun çoğu güçsüz ve hareketsiz halde olacak. Öyle yavaşlamış olacaksınız ki bu üç gün şimdiki zamandaki gibi geçmeyecek, ve böylece korkunun bir kısmı ortadan kaldırılmış olacak. Yoğunluğun bu kısmından geçişinizi zar zor hatırlayacaksınız. Bu olay başladıktan ve üç günün ilk gününü geçirdikten sonra, kendi içinizde tamamen kış uykusu halini alacaksınız.

GEÇİŞTEN SONRA

Bu karanlık günlerden çıkışınız en uç beklentilerinizin bile ötesinde olacak. Karanlık dağılınca, günışığı gelmeden önce başka bir 2 ya da 3 günlük bir dönem yaşayacaksınız. Bu dönemde hava akşam karanlığı gibi olacak. İlk adımınızı attığınızda daha önceki gibi ayaklarınızın artık yere değmediğini farkedeceksiniz. Havada sıçrayabildiğinizi, bir süre orada kalabildiğinizi, yavaşça yere inebildiğinizi keşfedeceksiniz. Yeni enerjinin hala yoğun olduğu bölümler olacak, yani bazen aldatıcı durumlar olabilir.

Bedeninizin içinde hareket eden bir şey hissedeceksiniz, ve bedeninizi içinizde ışık saçan bu yeni enerji ile doldurabildiğinizi keşfedeceksiniz. Yeni sizi içine çeken bu yeni hissi seveceksiniz.

Bu yenilikle baş etmeyi yeni realitede size yardımcı olacak öğretmenlerin rehberliğinde öğrenmeniz iki yıldan dört yıla kadar bir zaman dilimi gerektirecek. Bu öğretmenler paylaştıkları için onurlandırılacaklar ve siz de onları takdir edeceksiniz. Şimdi neden hepimizin derslerimizi Geçişten önce tamamlamamız gerektiğini anlamaya başlıyor musunuz? Böylece, daha sonra bunları deneyimlemeye gerek kalmayacak.

Tamamlanmamış her deneyimi direkt olarak bu yeni realiteye taşıyacaksınız, bu nedenle Geçişten önce mümkün olduğunca hazır olun ki diğerleri yeni hızda ilerlerken siz değerli vaktinizi onlarla boşa harcamayın.
Onca zaman geçmesine rağmen neden hala acıkmadığınızı merak edeceksiniz. En ufak bir açlık hissetmemekle kalmayıp, vücudunuzdaki yağlar / şişmanlık da, hepsi olmasa da çoğu, yok olacak. En sonunda açlık duyduğunuzda, Yaratıcının bizim için yetiştirdiklerini yemek ihtiyacı hissettiğinizi fark edeceksiniz. Aslında hep orada olan ama daha önce asla farkedemediğiniz bitkileri göreceksiniz. Birini alacak, ağzınıza atacaksınız ve o da yavaşça ağzınızda çözülecek ve siz de enerjisinin sisteminizde ortaya çıkışını hissedeceksiniz. Ve sonra birden değişik nefes aldığınızı fark edeceksiniz. Nefesiniz başınızın tepesinden gelecek ve alışılmadık bir biçimde tamamen bedeninizi dolduracak. Böylece, Geçişten sonraki ilk birkaç gün, daha önce deneyimlediğinizden, alışık olduğunuzdan farklı olan her şeyle işlev görmeyi öğrenmekle geçecek.

Bir çok yeni şey, yeni ve aydınlanmış düşüncelerinizi meşgul edecek. Bütün düşünme sisteminiz fazlasıyla açık olacak, ve hafızanız hazır olduğunuzun da ötesinde olacak. Yaklaşık 2000 yıl boyunca Dördüncü Boyutun zevkine varacaksınız.

Genel anlamda, dostlarım, bu sarsıcı bir dönem gibi görünmesine rağmen, (bu dönem) toplu aydınlanma sürecinin başlangıcıdır. Hepiniz, bir çok yaşam boyunca yükselişin tamamını hatırlamak için hazırlanıyorsunuz. Hiçbir şey boşa gitmemiştir. Derslerinizi büyük bir ilgiyle ve istekle öğrenin, böylece eski bavullarınızı yeni ve heyecan verici çağa taşımamış olursunuz.

Her birinizin yaşam planı belli başlı deneyimleri içerir ve her deneyim yeni bir anlayış düzeyi yaratmak için tasarlanmıştır. Bir dersi kısa kesmeyi seçtiğiniz her seferinde, o ders, daha sonra üstünde çalışasınız diye yeni realiteye ertelenir. Deneyimleme ihtimallerini asla geri çevirmeyin.

Her şeyin geçmişte hayalini kurduğunuz bir yere taşınmış olduğu yeni bir enerjide uyandığınızı düşünün. Çevrenize baktığınızda ve hayatın potansiyellerini incelediğinizde, hayat göz alıcı güzelliktedir. Ve sonra, yeni bedeninizi ve onun yeni enerjideki yetilerini anlamaya başlarsınız. Her nasılsa, tamamlanmamış öğrenim durumuna uygun olarak, Yüksek Benliğiniz, daha önce kaçtığınız belli başlı deneyimleri tekrarlamak zorunda olduğunuz bir plan yapar. Tüm varlığınızla yeni enerjiyi deneyimlemek / yaşamak isterken, bütün dersler tam öğrenilmeden bir adım dahi ileri gidemeyeceksiniz. Bu yüzden hiç bir ihtimali göz ardı etmeyin. Yüksek Benliğinizin sizin için yarattığı her şeyi büyük bir arzuyla tamamen öğrendiğinizden emin olun, çünkü bu sizin yeni bin-yıla girişinize izin verecek.

Bu sadece başlangıç. Bu kısa süre zarfınca toplam deneyimi yargılamayın, ve en önemlisi PANİKLEMEYİN!

alıntıdır...

[FONT="Trebuchet MS"][/FONT]

Ara
Alıntı Yap
04-08-2008, 23:40
Yorum: #2
Çevrimdışı
terminatör
  • Yorum Sayısı: 6
    Üyelik Tarihi: 04-08-2008
  • PM terminatör


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 6
Üye No: 312
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton Kuşağı Nedir?
reenkarnasyonu anlatan bir kitabın sonun da okumuştum ilk kez ilginç gerçekten ürkütücü

Ara
Alıntı Yap
18-04-2010, 20:12
Yorum: #3
Çevrimdışı
agate
  • Yorum Sayısı: 955
    Üyelik Tarihi: 22-10-2008
  • PM agate


Üye Bilgileri Cinsiyet: Belirtilmedi
Burç: Belirtilmedi
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 955
Üye No: 764
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton kuşağı gerçek mi ?
Foton kusagi nedir?
Yüksek enerjili fotonlardan olusan büyük bir kusak. 2012 yilinda günes sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kusaga girdiginde dünyamizin ozon deligi onarilacak ve tüm yasam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek.

Insanlarin 2 sarmalli DNA'lari ikiserli olarak biraraya gelip 12 sarmalli bir DNA'ya sahip olacaklar. Bu olay sirasinda tüm insanlarin chakra'lari açilacak ve duyulari ve algilamalari artacak. Herkes birbirinin düsüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kisa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düsünce birligi halinde bir araya gelerek, önyarginin, yalanin ve kötü düsüncelerin olmadigi bir ortama geçilecek. Insanlar birbirinin auralarini görebilecekler. 12 sarmalli DNA'ya geçis sonrasi insanlardahiçbir hastalik kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyilestirebilecekler. Insanlar ölümsüz olacaklar.

Ölüm olayi ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip baska bir boyuta geçmeye karar verme seklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayi seçenler) ölmeye (baska boyuta gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kayboldugunu görecekler. Fiziksel dünyamizda kalmayi seçen insanlarin isik bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen isikli dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yil sürecek olan bu olay sonrasinda foton kusagi günes sistemimizi terkedecek.


Foton kusagi ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yilinda Pleiades takimyildizlarini kusatan gazimsi bir kusak olarak gözlendi (Halleykuyruklu yildizini da kesfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kusaginin dönüs hizini kesfetti (herbir yüzyilda 5.5 derece saniye).Jose Comas Sol Pleiades takimyildizindaki günes sistemlerini kesfetti. Paul Otto Hesse foton kusaginin kalinligini saptadi (2000 isik yili). Günes sistemimiz her 25.860 yilda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani,yaklasikolarak her 12.500 yilda bir günes sistemimiz bu foton kusaginin içine girer.Günes sistemimizin foton kusaginin içindeki yolculugu 2000 sene kadarsürer.Yani, foton kusagindan çiktiktan sonra tekrar foton kusagina girmek için10.500 yil geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardir ama üst devre 206 milyon yil sürer. Foton kusaginin kendisinin de aurasi var ve ilk aura katmanina (enerji seviyesine) 1962 yilinda dünyamiz (ve tüm günes sistemimiz) girmis durumda.Yani su anda foton kusaginin düsük enerjili ilk kisminin içinde bulunuyoruz.Dünya'miz ikinci enerji seviyesine ise 1987 yilinda girdi. 2012 yilind aüçüncü enerji seviyesine girmesi sirasinda 110-144 saat (5-6 gün)boyuncakaranlikta kalacagiz. Üçüncü enerji seviyesine (foton kusaginin kendisinin bulundugu esas enerjili kisim) girildiginde ise karanlik sona erecek ve artik hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sirasiyla yazarsak:

1. gün: 21 Aralik 2012'de kör bölgeye giris, tüm canlilarin beden tipinin degismesi, hiçbir elektrik aygitinin çalismamasi, tam karanlik

2. gün: Atmosfer basincinin düsmesi, herkesin kendisini sismis hissetmesi,Günes'in yeterli isitamamasi, dünya ikliminin sogumasi (buzul çagi sogugu)

3.-4. gün: Atmosferin safak vakti gibi sönük bir isikla aydinlanmasi,foton etkisinin baslamasi, foton enerjili aygitlarin çalisabilir hale geçmesi,yildizlarin yeniden gökyüzünde belirmeleri.

5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giris, kör bölgeden çikip ana foton kusagina giris, tüm canlilarin güçlenip zindelesmeleri, dünya ikliminin isinmasi, foton isiniyla çalisan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya baslamasi, telepati, telekinezi gibi psisik yeteneklerin ortaya çikisi(uyanis, süperbilinç).

Kisaca, foton kusagi Dünya'daki tüm yasam için çok büyük bir faydasi olan,yüksek enerjili fotonlardan olusan devasa bir kemer. Günes sistemimiz bu kusaga girdigi zaman tekrar çikmasi 2000 sene sürecek. Foton Kusagi(ManasikHalka) kendi etrafindaki dönüsünü 25.860 yilda bir tamamlamakta ve günes sistemimiz her bir 10.500 yilda bir foton kusagina girmekte. Foton kusag itorus seklinde (araba lastigi biçiminde) bir kemer ve bunun kalinligi (çapi degil, kemerin kalinligi) 2000 isik yili. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygitin ise foton kusagina girildikten sonra hiçbir sekilde çalismamasi.2000 yil boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalisacak araca ihtiyaç da olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve fotonenerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacimiz olmayacak.
alıntıdır

Bu konuda ne düşünüyorsunuz? sizce böyle bi şey gerçekten olabilir mi ?

Önemli olan ; hayatta "en çok þeye sahip olmak" deðil "en az þeye ihtiyaç duymaktýr"(Eflatun)

Hâlâ kýrýk yanlarým var,hâlâ kýrgýn bir yanlarým..
Demek ki hâlâ yolum var,hâlâ okuyacaklarým...


Ara
Alıntı Yap
18-04-2010, 21:27
Yorum: #4
Çevrimdışı
humeyra
  • Yorum Sayısı: 82
    Üyelik Tarihi: 14-03-2010
  • PM humeyra


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 82
Üye No: 3784
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton kuşağı gerçek mi ?
çok sık duydugumuz bir konu olmaya basladı foton kusagı...tedirgin olanda var aksi olanda...
hayırlısı...paylasım için tesekkurler...

GÜLMEYENLER BAHÇESÝNDE BÝR GÜL ÝLE DERTLEÞTÝM
DEDÝM 'NEDÝR HÜR MELALÝN YALNIZLIÐIMI SEÇTÝN'
DEDÝ'BEN DE BÝR GÜLÜM ÝSTERDÝM HEP GÜLMEYÝ
GÜLÝSTANDA DEM TUTUP SEVMEYÝ SEVÝLMEYÝ'
AÐLAMAM ONDAN,GÖZYAÞIM ONDAN
YAPAYALNIZ KALMIÞIM DERTLERÝM ONDAN

Ara
Alıntı Yap
19-04-2010, 14:39
Yorum: #5
Çevrimdışı
uveysi.x
  • Yorum Sayısı: 173
    Üyelik Tarihi: 02-01-2009
  • PM uveysi.x


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 173
Üye No: 1616
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton kuşağı gerçek mi ?
Paylaşım için teşekkürler agate.
Bence bunlar pekte inandırıcı değil, insanlar 12 sarmallı DNA'ya geçecek, ölümsüz olacak v.s...

Bildiğiniz gibi "her canlı ölümü tadacaktır" ...

Akýl gizlidir, ortada bir âlem görünüp durur. Bizim þeklimiz; o denizin dalgasýndan yahut ýslaklýðýndan ibarettir. Sûret, o denize ulaþmak için neyi vesile ittihaz ederse etsin, deniz; sûreti o vesile yüzenden daha uzaða atar. Gönül, kendisine sýr vereni; ok kendisini uzaða ataný görmedikçe. (1/90/1112-1115) - Mesnevi -


AN.S.M.X.

Ara
Alıntı Yap
19-04-2010, 15:24
Yorum: #6
Çevrimdışı
zifin
  • Yorum Sayısı: 363
    Üyelik Tarihi: 09-09-2009
  • PM zifin


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 363
Üye No: 2928
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
Foton kuşağı gerçek mi ?
internette bilgi kopyala yaqıştırla yayılıyor. Birşeyin olması bir kaç günde olamaz. değişim olur yada olmaz bunu üç güne sığdıramazsın. nasa madruk yalandır dedi. ama birçok bilgiyide insanlardan saklıyorlar. ama bu olayların sayılı birkaç günde olması imkansız. dna sarmallarının değişmesi demek ne demek... zor yani... birçok bilgi abartıdan ibaret

Ara
Alıntı Yap
09-10-2011, 21:17
Yorum: #7
ruh sesi
  •  
  • PM ruh sesi

Ziyaretçi
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
Biraz konu hortlatmak gibi olacak ama değinmeden geçemeyeceğim.
Bu konu biraz öngörü kabiliyeti gelişmiş kişi veya kişilerce ortaya atılmıştır sanırım.
Bu öngörü yada adına kehanet diyebileceğimiz uydurmanın hiçbir semavi veya batıl dinde yeri yok ama sadece mevcut gidişata dayanarak yapılmış bir tahmin.
Ozon tabakasının delinmesiyle gök cisimlerinden dünyamıza gelen enerji kristalleri çok daha kolay bir şekilde insanları etkilemeye ve yönetmeye başladı.
Hiçbir duyguyu insanlar normal dozunda yaşıyamıyor.
Özellikle korku, heyecan ve sinir gibi duygular tavan yapmış durumda. İlk önce Mısır'da gerçekleşen kargaşa ve isyan kısa sürede bütün dünyayı az veya çok sardı. Bu elbette tesadüf değildir. Allahın c.c ahir zaman için yazdığı emrin gerçekleşmeye başlamasıdır diyebiliriz. Elbette bu ahir zaman kaderide bilimsel verilere dayanıcak. Bunda şaşılacak bir durum yok. Ama bu demek değilki "foton" çağına girecezde yeni dünya şekillenmesi yaşanacak vs.
Aklı selim olanın inanmayacağı iddialar.
itibar etmeyiniz..

Alıntı Yap
09-10-2011, 21:34
Yorum: #8
Çevrimdışı
Koon
  • Yorum Sayısı: 870
    Üyelik Tarihi: 30-03-2011
  • PM Koon


Üye Bilgileri Cinsiyet: Belirtilmedi
Burç: Belirtilmedi
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 870
Üye No: 4947
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Enerji
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
bir senemis kalmis...
Güzel gecinin ... Smile

Ara
Alıntı Yap
09-10-2011, 21:40
Yorum: #9
ruh sesi
  •  
  • PM ruh sesi

Ziyaretçi
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
ahahah

Alıntı Yap
02-11-2011, 12:21
Yorum: #10
Çevrimdışı
jaziraX
  • Yorum Sayısı: 110
    Üyelik Tarihi: 28-08-2009
  • PM jaziraX


Üye Bilgileri Cinsiyet: Male
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 110
Üye No: 2907
Durum: Çevrimdışı

*Ali* Ruhsal Üye

*
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
Ozon tabakasının El yapımı olarak onarılması gibi birşey söz konusu olamaz Zaten 7. katmanda bulunan ve 1. katmanda bulunan Starosfer ozon tabası'nı içinde kapsar her yıl kendi kendine onarır ve yer değiştirir aynı atmosfer üzerinde ki havada uçan 3mm lik su gibi düşün, Fakat hasar alma oranı, Onarma oranından daha fazla olduğu için, Git gide delinmektedir.. Buda morötesiışınları dünyaya direkt olarak filtrelenmeden geldiği anlamına geliyo tek zararlı yönü bu, orda bir boyut olduğunu Düşünmüyom veya bir boyuta giriliceğini.. Bahsi geçen boyut dediğin Atmosferin zarar almasına yönelik buzul çağı veya kuraklık gibi birşeyse o doğanın çağ devrimi olur. İnsanların bu çağlardan etkilenip DNA veya kromozon sayılarında bir değişiklik olucağınıda sanmıyorum. madruk olayını da akla getiriyo, tabi o sadece bir teori hatta efsane. Bana kalırsa bazı örgütlenmelerin Ambians ve zelzele yaratmak için ortaya attığı bir masal diyedüşünüyorum..

Oyun Bittiğinde ''Şah'' ve ''Piyon'' Aynı Kutuya Girer..





Hayatta Gülemiyorsan, Espiriyi anlamamışsın demektir..

Ara
Alıntı Yap
17-06-2012, 14:25
Yorum: #11
Çevrimdışı
sevgilidost
  • Yorum Sayısı: 2,241
    Üyelik Tarihi: 06-02-2009
  • PM sevgilidost


Üye Bilgileri Cinsiyet: Erkek
Burç: Kova
Kan Grubu: 0 Rh (+)
Mesaj Sayısı : 2,241
Üye No: 2115
Durum: Çevrimdışı

RuhsaL Haber Ruhsal Üye

*
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
ya varsa ya olursa ya çıkarsa Smile

Düşünsenize eltinizin ya kayınınızın kaynananızın aklından geçen şeytani fikirleri okuyabileceksiniz. (ne kadar yararlı)

Belki yemeğe içmeye gereksinim duymuycaz ışık ile beslenicez.

Herkez uçabilecek !

artık evim olsa arabam olsa derdini bir kenara bırakıp, şöyle çakralarım olsa ne kadar güzel olurdu demeye başlıycak.

dert yok keder yok foton kuşağı var .

zengin züppelerinin hızlı arabaları çalışmıycak ! sizin çakralarınız onların çakralarına fark atıcak !

aşkHeart dedikleri dili susturmaksa/dil sussa gönülün susmasına ya çare yoksa...
yar sus diyorsa bırak kopsun o dil ne çıkar/
gönlün diri ise onun aşkıHeart ile senin sözcüklerin gönülden akar...

Ara
Alıntı Yap
17-06-2012, 18:07
Yorum: #12
Çevrimdışı
canavar
  • Yorum Sayısı: 36
    Üyelik Tarihi: 01-03-2010
  • PM canavar


Üye Bilgileri Cinsiyet:
Burç:
Kan Grubu:
Mesaj Sayısı : 36
Üye No: 3724
Durum: Çevrimdışı

Ruhsal Üye Ruhsal Üye

*
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
Bu olaylar,Ahiret gününe de ters geliyor bence.Hiç inanmıyorum.

Ara
Alıntı Yap
28-10-2012, 21:03
Yorum: #13
Çevrimdışı
sevgilidost
  • Yorum Sayısı: 2,241
    Üyelik Tarihi: 06-02-2009
  • PM sevgilidost


Üye Bilgileri Cinsiyet: Erkek
Burç: Kova
Kan Grubu: 0 Rh (+)
Mesaj Sayısı : 2,241
Üye No: 2115
Durum: Çevrimdışı

RuhsaL Haber Ruhsal Üye

*
RE: Foton kuşağı gerçek mi ?
Yapay bi enerji ile foton kuşagi tarzi bi ortam oluşturulamazmı? Bu sayılanların bir kismi deneyler ile ortaya konulamazmı?

aşkHeart dedikleri dili susturmaksa/dil sussa gönülün susmasına ya çare yoksa...
yar sus diyorsa bırak kopsun o dil ne çıkar/
gönlün diri ise onun aşkıHeart ile senin sözcüklerin gönülden akar...

Ara
Alıntı Yap

Cevapla 


Konu Seçenekleri
  • Konuyu Yazdır
  • Konuyu Arkadaşına Gönder
  • Konuya Abone Ol
Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

  • İletişim
  • Ruhsal Enerji
  • Yukarı Git
  • Arşiv
  • RSS Beslemesi

Türkçe Çeviri: MyBBGrup
Forum Yazılımı: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group
Designed by Dâ'vud & Star67 & Aytalen

İstek, Öneri ve Sorunlarınız İçin star67ruhsalenerji@hotmail.com adresimi ekleyiniz!