Ruhsal Enerji

Orjinalini görmek için tıklayınız: kıskançlık ve aşk
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.

derya

bu konuda ne uzmanların söyledikleri, ne insanların düşündükleri önemli değil benim için. bu konu ile ilgili başka bir bölüme yazdığım yazıyı kopyalayacağım.

kıskançlık duygusunun genetik yönünü, hastalık boyutunu bilemem. olabilir. fakat günlük yaşantımızda özellikle kadın erkek ilişkilerinde kıskanç olarak değerlendirilen kişilerin hiç bir neden yok iken kıskançlık gösterisinde bulunduklarına inanmıyorum. mutlaka karşısındaki insanın yanlış bir takım davranışlarını gözlemlemiştir. tek bir olay üzerine hiç kimse böyle davranmaz. kıskanan insanların % 90 haklı olduğuna inanıyorum. tam tersi olsaydı karşısındaki insan nasıl davranırdı acaba. birde bu açıdan bakmalarını tavsiye ederim. ben şahsen hem anlarım hem yakalarım hem de ispat ederim haklı olduğumu. ondan sonra da seçimini yapar.
Birçok insan, kıskançlığın, bağlılığın bir göstergesi olduğu be eğer kıskançlık yoksa bunun karşımızdakinin bizi sevmediği anlamına geldiği kanısındadır. Kimilerine göreyse kıskançlık, aşkın bir göstergesi olmaktan çık, sahip olmaya ve kontrol etme isteği duyulan şeyleri kaybetmekten kaynaklanan kaygının göstergesidir. Örneğin, ABD`de yayımlanan Psychology Today dergisinin okurları arasında yapılan bir araştırmaya karılanlar kıskançlığı, var olan ya da olması istenen bir ilişki tehlikeye girdiğinde ortaya duygu be düşünceler olarak tanımlamışlar. Araştırmada, yoğun kıskançlık duygusunun, genellikle ilişkiyi kaybetmekten korkmak ve bunu hayal etmek sonucu ortaya çıktığını söylemişler. Kıskançlık duygusu, rakibin belli özelliklerine gıpta edilmesiyle artabilir, çünkü , zaten dilediğimiz ama sahip olmadığımız özelliklere sahip kişileri kıskanma olasılığımız daha fazladır. Araştırmada, kadınların rakiplerinde en çok gıpta ettikleri özelliklerin çekicilik ve popülerlik, erkeklerinse zenginlik ve ün olduğu görülmüş. Kimi insanların başkalarına göre daha kıskanç olduğu söylenir. Bu araştırmada da, kendileri hakkındaki yargıları olumlu olmayan insanların, ilişkilerde kıskançlığı daha yoğun yaşadıkları ortaya çıkmış. Bir diğer bulguysa, ün, zenginlik, popülerlik ve dış görünüşün çekiciliğine daha çok önem veren insanların, kıskançlığı daha yoğun yaşadıkları.
Kadınlar ve erkekler, kıskançlık konusunda birbirlerinden farklı tepkiler veriyor olabilirler mi? Bir araştırmada, kadınlarla erkekler arsında bu açıdan da farklılıklar olduğu görülmüş. Örneğin, genel açıdan kadınların kıskançlık duygularını daha kolay kabullendikleri, erkeklerinse daha çok inkar ettikleri görülmüş. Kadınların en çok eşlerinin başka bir kadına aşık olmasının, erkeklerinse en çok, eşlerinin başka biriyle cinsellik yaşamasını kıskandıkları görülmüş. Bir başka farklılıksa, böyle durumlarda kadınların daha çok kendilerini, erkeklerinse, üçüncü kişiyi ve eşlerini suçladıkları. Psylochology Today dergisinin araştırmasında kadınlarla erkeklerin davranış ve duyguları açısından farklı olmadıkları, ancak kadınların, eşlerinin eşyalarını karıştırmak ya da sorular sormak gibi davranışları erkeklerden daha çok yaptıkları görülmüş. Kıskançlık, bir ilişkinin gelişimine ve birlikte olma keyfine zarar verebilecek, rahatsız edici bir duygu. Hem erkekler hem de kadınlar için kıskançlığın, kaygı, depresyon, kızgınlık ve eşi tarafından çekici bulunmama, değersizlik gibi duygu ve düşüncelerle ilintili olduğu söyleniyor
Referans URL