Ruhsal Enerji

Orjinalini görmek için tıklayınız: Vatandaş mahkemede: Eyüp Sultan Türbesi neden kapalı?
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
Altı ayda bitecek denilen Eyüp Sultan Türbesi'ndeki restorasyon bitmeyince vatandaş mahkemeye koştu

Eyüp Sultan Türbesi’nde yapılan restorasyon çalışmaları adliyelik oldu. Bursa, Ankara ve İstanbul’dan yaklaşık 10 vatandaşın savcılıklara yaptığı şikâyette, Eyüp Sultan Türbesi’nin restorasyon amacıyla 28 Ocak 2011 tarihinde ziyarete kapatıldığını belirten vatandaşlar, restorasyonun 6 ay içerisinde bitirileceğinin söylendiğini ancak bugüne kadar kayda değer bir ilerleme sağlanamadığını öne sürdü. İnanç hürriyetlerinin kısıtlandığını savunan vatandaşlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve restorasyonu yapan mimarlık şirketi hakkında şikâyetçi oldu.

TÜRBENİN RESTORASYONU BİR TÜRLÜ BİTMİYOR
Her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği Eyüp Sultan Türbesi’nin restorasyonun bir türlü tamamlanamaması vatandaşları rahatsız etti. İstanbul`un en önemli manevi miraslarından birisi olan türbenin restorasyon çalışmalarına 28.01.2011 tarihinde başlandı ve çalışmaların 6 ay sonra sona ereceği kamuoyuna duyuruldu.

HANİ 6 AYDA BİTECEKTİ

İstanbul Türbeler Müze Müdürü Hayrullah Cengiz 2011`in ocak ayında, restorasyonun türbenin içindeki eserlerin güvenli bir yere taşındıktan sonra başlayacağını belirterek, “Ortaya güzel bir iş çıkmasını istiyoruz. Tahmini olarak 6 ayda bitmesini planlıyoruz” demişti. Cengiz restorasyonla birlikte türbedeki süslemelere müdahale edileceğini, çini onarımının ön plana çıkarılacağını ve tahrip olan iç ve dış sıvaların düzeltilip, ahşap, metal ve döşemelerin elden geçirileceğini söylemişti.

SON 50 YILIN EN BÜYÜK RESTORASYONU

Eyüp Sultan Türbesi`nde son elli yılın en kapsamlı restorasyon çalışmasının yapılacağı duyurulurken, aradan geçen yaklaşık 1,5 senede türbenin ancak yüzde 5`inin restore edildiği öğrenildi.

VATANDAŞLAR BİMER'İ SORU YAĞMURUNA TUTTU

Vatandaşlar türbede restorasyon çalışmalarının yavaş ilerlemesi ve türbenin uzun zamandır kapalı olmasından duydukları rahatsızlık nedeniyle Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)`ne yüzlerce başvuruda bulunduğu kaydedildi.

BİMER'DE TARİH VEREMEDİ

Türbede restorasyonun neden bitmediği konusunda vatandaşlardan binlerce soru alan BİMER “Eyüp Sultan Türbesi”`nin ne zaman açılacağı sorularına şu cümleler ile yanıt verdi:

Başvuruda yer alan istek konusu gereği için Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğüne iletilmiştir. Alınan cevap aşağıdaki gibidir.

İlgi başvuru formu ile; İstanbul ili, Eyüp İlçesi, Eyüp Sultan Türbesi ile ilgili başlatılan restorasyon çalışmalarının hangi aşamada olduğu, çalışmanın durdurulduğu ve geçecek olan süreçle ilgili bilgi alınmak istenmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında 26.05.2005 tarihinde 120 adet türbenin bakım, onarım ve ihyası için yapılanı protokol kapsamında İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Camii Kebir Mahallesi, 41 pafta, 47 ada, 13 parselde bulunan Eyüp Sultan Türbesinin 09.11.2006 tarihinde Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğünce rölöve-restitüsyon- restorasyon proje ihalesi yapılmış, projeler ilgili Koruma Kurulunun 08.07.2008 tarih 1933 sayılı karan ile onaylanmıştır. Onaylı projeler doğrultusunda 'Eyüp Sultan Türbesi Restorasyon İnşaatı' işinin Fen İşleri Daire Başkanlığı Yapı İşleri Müdürlüğünce ihalesi yapılmış 10.01.2011 tarih ve 679 sayılı ihale komisyonu kararı ile Hassa Mimarlık Mühendislik Inş. San. ve Tic. Ltd. Şti.uhdesindc 28.01.201l'de restorasyon çalışmalarına başlanmıştır.
Restorasyon çalışmaları sırasında farklı disiplinlerde uzmanlardan oluşturulan Bilim kurulu denetiminde Yapı İşleri Müdürlüğü, yüklenici firma ile İSKİ teknik elemanları arasında görüşmeler yapılarak türbe içindeki su kuyusunda sorunlar olduğ.u, Cami ve Türbenin drenaj sorunları olduğu, Sultan Reşat Caddesindeki kanalın yağışlı havalarda yetersiz kaldığı tespit edilmiş; sorunun çözümü için İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından Eyüp Sultan Külliye, Cami, Türbe ve Civarına Ait Atık Su ve Yağmursuyu Kanalizasyon Projeleri hazırlanmış olup, Kültür Bakanlığı İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nden onay beklemektedir.
Söz konusu kültür varlığının restorasyon çalışmalarının en kısa sürede tamamlanabilmesi için uygulama çalışmaları devam etmektedir.

Bilgilerinize Saygılarımızla...

DUVARLARINA HAZİNE YATIYOR

Duvarlarında Sultan 1. Ahmed Han, Sultan 1. Mahmud ve Sultan 3. Selim Han tarafından yazılmış, bu mekanın kutsallığına işaret eden manzum kitabelerin yer aldığı Eyüp Sultan Türbesi'nin içinde ayrıca padişahların bir çoğunun ve ünlü hattatların kaleminden çıkmış levhalar bulunuyor. Sekizgen planlı kubbeli bir yapıda olan ve kesme küfeki taşından inşa edilen türbe, sagir ve kasnaksızdır.

Her cephesi, altta sivri boşaltma kemerli dikdörtgen biçimli, üstte ise sivri kemerli pencerelerle aydınlatılan türbenin içi ve dışı 16. ve 17. yüzyılın en güzel çinileriyle süslü.

Ziyaret salonunda, Hz. Muhammed'in ayak izinin bulunduğu bir panonun da yer aldığı türbede, 1730 Patrona İsyanı'na kadar muhafaza edilen Sancak-ı Şerif, bu olayın ardından asilerin eline geçmemesi için saraya alınarak Hırka-ı Saadet Dairesi'ne konulduğundan burada yalnızca Sancak-ı Şerif'in kılıfları bulunuyor.

Sultan 3. Selim Han dönemine ait gümüş şebekenin etrafını çevirdiği sandukanın Sultan 2. Mahmud Han tarafından konulan örtüsünün üstündeki simle işlenen yazılar Mustafa Rakım Efendi'nin hattıyla yazıldı.

Sultan Abdülhamid Han'ın kapı ve pencere kanatlarını yenilettiği türbeye ayrıca tunç kapı kanatları önüne kendi eliyle yaptığı sedef kakmalı parmaklıklı kanatlar koydurdu

Basindan alintidir
Arkadaşlar eyüp sultan türbesi nin sin halini biken varmi ?

Bu bir ihale şaklabanlığımıdır yoksa bir tür din dusmanligimidir ?
Misyonerler...
Ne yapmaya çalışıyorlar? Eyüp sultanı kapalı tutarak, dindenmi soğuyor Eyüp sultana gidemeyen müslüman yada gidilemeyince dine zararmı geliyor? dinmi değişiyorlar? İlginç komplo teorileri grip yapıyor beni Big Grin
Drop ne yapıyor bu misyonerler Eyüp Sultanı kapalı tutarak açarmısın biraz?


Eyüp Sultan türbesi en çok ziyaret alan mekanlardan biri. Bu kadar kapalı kalmasıda belkide oradaki eserler için faydalı olacaktır. Çünkü bizim milletimize anlatamıyor kimse eski eserler ne kadar insan nefesine, el temasına, terine maruz kalırsa o kadar kısa süre hayattan göçüyorlar. Ömürleri kısalıyor. Bıraksınlarda azcık kapalı kalsın mıncık mıncık yaparak erittiler eserleri.
Fazla acmaya gerek yok sende biliyorsun Misyonerlerin amaçlarını Küçük büyük ne olursa olsun fırsat buldukça muslumanlari dînden uzak tutmaya çalışırlar. Hatta dînde degıstırmeyyi dahi isterler. Ama sen bu sekilde görmüyorsan senin görüşüne saygı duyarım
misyonerlere gerek yok ki müslümanlar kendi riyaları ile misyonerlerin yaptıklarından fazlasını yapıyorlar kendilerine..

haa misyonerlik inkar edilemez bir realite ama yaptılarsa eğer misyonerler bir şeyler en çok zencilere yaptılar....
Türbe kapatmakla eyüb sultan hz duadan mahrum kalmaz her gece ümmeti muhammede dua eden nice kadın erkek müminler vardır Smile
Birde misyonerler zaten islama en büyük darbeyi medreseleri kapatmakla vurdular. daha ne olsun, ilim irfan ocağımızı söndürdüler ama kur.an nurunu asla söndüremezler.
Aytalen Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Linki görebilmek için giriş yapmanız ya da üye olmanız gerekir.Ne yapmaya çalışıyorlar? Eyüp sultanı kapalı tutarak, dindenmi soğuyor Eyüp sultana gidemeyen müslüman yada gidilemeyince dine zararmı geliyor? dinmi değişiyorlar? İlginç komplo teorileri grip yapıyor beni Big Grin
Drop ne yapıyor bu misyonerler Eyüp Sultanı kapalı tutarak açarmısın biraz?


Eyüp Sultan türbesi en çok ziyaret alan mekanlardan biri. Bu kadar kapalı kalmasıda belkide oradaki eserler için faydalı olacaktır. Çünkü bizim milletimize anlatamıyor kimse eski eserler ne kadar insan nefesine, el temasına, terine maruz kalırsa o kadar kısa süre hayattan göçüyorlar. Ömürleri kısalıyor. Bıraksınlarda azcık kapalı kalsın mıncık mıncık yaparak erittiler eserleri.

Bu işin misyonerlikle falan ilgisi yok Drop.Belliki müteahhitler hakedişlerini paralarını alamamışlardır veya duvarlara süsleme yazılar için usta bekleniyordur falan.
EYÜP SULTAN TARİHİ

Tarihi gerçek olarak biliniyor ki, Ebâ Eyyub, Peygamber'in yakın dostu ve gazalarında bayraktarıydı. Emeviler devrinde İstanbul kuşatmasında ölmüş ve surların altında gömülmüştü. Ancak Ebâ Eyyub Ensârî'nin mezarının keşfinden sonra etrafında ilk şehir nüvesinin ortaya çıkışı, burada inşa edilen cami etrafında gelişen ilk külliye ile beraber çarşı ve pazarların kuruluşu ve zamanla kutsal bir Türk kasabası olarak gelişiminin aşamaları henüz ayrıntıları ile bilinmiyor. Bir başka deyişle, Eyüp Sultan kasabasının 1453'te kuruluşundan bu yana 540 yıllık tarihi hâlâ karanlıktadır.
Eyüp kasabası, Osmanlı-Türk şehirciliğinin tipik bir örneği olarak araştırılması gereken bir konudur. Bunun yanında Eyüp, Osmanlı sultanları ve halk gözünde kutsal bir yer sayılarak, en değerli sanat ve kültür eserlerinin vakıf yoluyla toplandığı bir merkez olarak geliştiği için de ayrıca dikkate şayandır. Ebâ Eyyub'un ahirette şefaatini kazanmak ümidiyle imparatorluğun seçkin kişileri burada türbelerini yaptırmış ve birçok vakıf tesisleri kurmuş bulundukları gibi, zamanla burada büyük mezarlıklar da gelişmiş, Eyüp Sultan adeta İstanbul'un seçkin bir kabristanı olmuştur. Bu mezarlıkların güzel hat ve sembolik şekiller içeren mezar taşları tarih ve sanat bakımından büyük değer taşır.
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nın Eyüp kasabası ile ilgili kaynakların tanıtılması ve yayımlanmasına önayak olması biz tarihçiler için şükranla anılacak bir hadisedir. Bu proje fikrini biz 6-7 sene önce ortaya atmıştık. Eyüp tarihiyle benim neden ilgilendiğim, neden bu konu üzerinde düşünmekte olduğum şu hadiseye bağlıdır. Öncelikle onu size anlatmak isterim.
30 yıl kadar önce edip ve şair Rıfkı Melûl Meriç bir gün beni alıp Eyüp'e götürdü; Piyer Loti Kahvesi'ne çıkardı. O sırttaki muazzam mezarlığa götürdü ve gezdirdi. Mezar taşlarının nasıl sökülüp döşeme taşı yapmak üzere alındığını, kabristanın harap vaziyetini gördük. Rıfkı Melûl Bey hassas adamdı; gözleri dolu dolu "Bak Halil", dedi, "tarihimizi burada nasıl şuursuzca tahrip ediyoruz. Yeni, eski bütün büyüklerimiz buradadır". Bugün, tarihimizin büyüklüğü falan, böbürlenmedir; bunları unutalım; artık devlet tarihi yapmayalım deniliyor. Ama devletsiz tarih olmuyor; devletsiz millet olmuyor. O günden bu güne, Eyüp'te gömülü tarihi ve Eyüp kasabasını kurtarmak benim için kutsal bir ödev oldu.
Eyüp Sultan Neden Önemlidir?
Eyüp Sultan, yoktan var edilen bir Osmanlı Türk kasabası olan Bursa gibi, Anadolu'da Türk şehirciliğinin orijinal ve tipik bir örneğidir. Ve büyük İstanbul şehrinin birtakım fonksiyonlarını üzerine almış ve tamamlamış olmak itibariyle İstanbul şehri tarihinin çok önemli bir parçasıdır.
Bu fonksiyonlar şunlardır:
1- Baş Ziyaretgah
Binlerce "hacet" sahibinin iman ve umutla yaklaştığı ziyaret ve niyaz yeri. Bazıları Eyüp'ün Mekke, Medine, Kudüs'ten sonra üçüncü kutsal İslam ziyaretgâhı olduğu düşüncesindedir.
2- Toplantı Yeri
Avrupa'da azizlerin kasabaları, binlerce hacı ziyaretçinin uzak yerler den kafileler halinde geldiği toplantı yerleri olduğu gibi, Eyüp Sultan da Osmanlı toplumunda bu fonksiyonu üstlenmiştir. Eyüp Sultan, tarikatların kurduğu tekkeleriyle de şöhret kazanmıştır.
3- Mesire ve Eğlence Yeri
Binlerce ziyaretçinin konaklaması, yiyip içmesi ve eğlenmesi gereği, Eyüp Sultan 'da geniş çarşıların, köşk ve kahvehanelerin bulunduğu mesireler ve aşhanelere vücut vermiştir. Kasaba, dini eşya satıcılarının yanında yoğurtçuları, kaymakçıları, kebapçıları, oyuncakçıları ile meşhurdu. Gençler, Haliç'te ve mesirelerde yapılmış havuzlarda yüzerler, gece işret âlemleri yaparlardı. Kaymakçı dükkânları buluşma yeri haline geldiğinden, ulemanın şikâyetleri üzerine zaman zaman sultanlar yasak fermanları çıkarmak zorunda kalırdı. Özetle, her şeyiyle Eyüp, İstanbul hayatının ruhani olduğu kadar, renkli, hayat dolu bir makamı olmuştur.
4- Siyasi Fonksiyonu
Yeni tahta çıkan her Osmanlı sultanına Eyüp Türbesi'nde Halife Osman'a ait kılıç devrin en büyük tarikat şeyhi tararından kuşatılırdı. Taklid-i Seyf denilen bu merasim, tahta oturmak için biat merasimi kadar önemliydi. Yeni Sultan denizyoluyla Eyüp'e gelir, merasimle kılıç kuşandıktan sonra Edirne Kapı 'dan Divanyolu ile halkın alkışlan arasında saraya dönerdi.
Saltanatın en mukaddes eşyasından sayılan Peygamber'in Sancağı da 1703 Patrona Halil İsyanı'na kadar Eyüp Sultan Türbesi'nde saklanmış, sonra Topkapı Sarayında Harem Dairesi'ne alınmıştır.Osmanlı sultanları Eyüp Sultan'da "Taklid-i Seyf" ve "Sancak-ı Şerif" yoluyla kendilerini Peygamber'in gaza geleneğine bağlıyor, saltanat ve hilafete hak kazandıklarını (legitimation) vurguluyorlardı. Özetle, Eyüp Sultan, Osmanlı siyasi düzeninde, son derece önemli bir makam oluşturmaktaydı.
5- Bir Sanat Müzesi
Eyüp, Osmanlı Türk mimarisi, çinicilik ve yazı sanatları bakımından eşsiz bir müze durumundadır. Sultanlar ve büyükler, en değerli eserleri Türbe'ye armağan ederlerdi. Kutsal niteliği dolayısıyla hu eserler bugüne kadar oldukça iyi bir şekilde korunmuş olmakla beraber, bir müze için gerekli özel bakım ve korunmaya muhtaçtır. Özellikle Eyüp sırtında bayırdaki tarihi mezarlık, bugün yürekler acısı bir tahrip ve yağmanın pençesine düşmüş bulunmakta, kimse buna sahip çıkmamaktadır. Tarihi mezarlar üzerinde beton duvarlarla "aile" mezarlıkları çevrilmekte, içindeki tarihi mezar taşları kırılıp bir köşeye atılmaktadır. En barbarcası, eşsiz hüsnühatlarla bezenmiş asırlık mezar taşlan çalınıp taşçılara satılmakta ve köşk bahçelerinde yol döşeme taşı haline getirilip kullanılmaktadır. Hiçbir millet, tarihine ve tarihi eserlerine karşı bu kadar kayıtsız olamaz.
Eyüp Sultan, aynı zamanda en önemli tekkelerin toplandığı bir merkezdir. Tekkelerin, Türk tasavvuf, edebiyat ve sanat tarihindeki seçkin yeri tartışma kabul etmez; bu bakımdan Eyüp Sultan, Kırşehir Hacı Bektaş manzumesi gibi ihyası gerekli tarihi bir fikir ve sanat merkezimizdir. Vaktiyle bir sanat ve fikir akademisi fonksiyonu gören meşhur tekkeler restore edilmeyi beklemektedir.

6- Türbeler Şehri

Eyüp Türbesinin kendisi, 16 yüzyıla çıkan eşsiz çinileri, kitabeleri, munakkaş örtüsü ile dikkatle ele alınması gereken belli başlı bir abidedir. Osmanlı büyüklerine ait bir dizi türbe, Eyüp türbesi edatında yer almıştır. Buradaki her biri muhteşem bir abide olan türbelerin ve mezarlann en ünlüleri, Sultan Reşad, Sokollu Mehmed Paşa, Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa, Vezir Pertev Paşa, Hoca Sa'ded-din, Kasım Paşa, Cafer Paşa, Siyavuş Paşa, Tabanıyassı Mehmed Paşa, Şeyhülislam Kara Çelebizade, Kapudan Mustafa Paşa ve Timur'un torunlarından Bediüzzaman'a aittir. Mimarisi, dekorasyon ve hüsnühat kitabeleriyle bu türbeler eşsiz sanat eserleri olup bakım ve restorasyon ister.

BİR ÖN ARAŞTIRMA PROJESİ

alıntıdır aslını kitap bölümüne ekleyeceğim
Abdulhakim Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Linki görebilmek için giriş yapmanız ya da üye olmanız gerekir.Türbe kapatmakla eyüb sultan hz duadan mahrum kalmaz her gece ümmeti muhammede dua eden nice kadın erkek müminler vardır Smile
Birde misyonerler zaten islama en büyük darbeyi medreseleri kapatmakla vurdular. daha ne olsun, ilim irfan ocağımızı söndürdüler ama kur.an nurunu asla söndüremezler.

İslama en büyük darbeyi kaşarlaşmış emperyalist İngilizlerin kucağına oturup İngiliz altınlarıyla satın alınmış sözde tarikat-cemaat-din önderleri yapmıştır.Bu ingiliz altınlarıyla satın alınmış sözde din adamları müslümanları mezhep-tarikat bölücülüğü ve Atatürk düşmanlığıyla beyinleri yıkamışlar ve herbirisi diğerini kafir ilan ederek İslam birliğini engeleme yolunda ingilizlere-siyonistlere hizmet etmişlerdir.Sözüm elbetteki herkese değil.
Referans URL