Ruhsal Enerji

Orjinalini görmek için tıklayınız: SSCB ve Metafizik
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
… 1960 yıllarındaki hücumlar parapsikoloji araştırmalarını önleyememiştir. Aslında yapılan baskılar ruhsal olaylara karşı değil, fakat parapsikolojiye karşı halkın ilgisine ve diğer ülkelerdeki meslekdaşlarıyla serbestçe bilgi alışverişi yapmak isteyen bilim adamlarına karşıydı.

ELEKTRONİK BÜYÜCÜLÜK MÜ?

Sovyet ihtilalinin 50. yıldönümü hazırlıkları sırasında, New York Times sahibi Harrison Salisbury, meşhur Moskovalı büyücü hakkında bir yazı yazmış ve onun bir kehanetini nakletmişti: “Bolşevik ihtilali 50. yılını göremeyecektir.”

“Pek tabii,” diyordu Salisbury, “Gagarin’in çağdaşları büyüye inanmıyorlar ama kehanet pek hoş olmayan tesirler yarattı. Görücü büyücüler şurada burada yetişen beyaz mantarlardan geleceği söylüyorlar. Mantarlar az ise o sene sakin geçecek demektir.”

Son derece hassas görücüler, büyücüler, teşhirciler, orman hayvanlarıyla konuşabilen ermişler, kötü komşunun ineğinin sütünü kesen, ay ışığında fantastik danslar yaparak kaçan sevgilileri geri getirmek için “çevirgel” iksirleri hazırlayan şeytanın uşakları… Sovyetler ay’ın yörüngesine kozmonot yerleştirdiler ama bu küçük esrarengiz dünyayı ortadan kaldıramadılar.

Meşhur İngiliz büyücüsü Sybil Leek’e göre Rusya’da teşkilatlanmış büyücü toplulukları vardır ve bunlar Batı’dakilerle işbirliği yapmaktadırlar.

Rusya’yı ziyaretimize Zima isimli bir büyücü tanıdık Kiev’de oturuyordu. Bizanslılar devrinde bir eğitim merkezi olan Kiev şimdi bir dinlenme merkezidir.

Büyücü bizi Dinyeper ırmağı kenarındaki bir parkta kabul etti. Çilli esmer tenli büyücünün başı örtülüydü, üzerinde basit bir etek ve bluz vardı. Bizi gülerek karşıladı: “A!İşte geldiniz!” Rus dostumuz şöyle tercüme etti: “Ben bir büyücüyüm!” Cana yakındı. Çocukluğundan beri tecrübeleri olduğunu fakat yeteneklerini büyüyünceye kadar kullanamadığını söyledi. Bir gün annesi hastalanmıştı. Çok ıstırap çekiyordu; maddi ve manevi. Doktor bile ümit kesmişti… Bunun üzerine Zima büyücülerin annesine birşey yapabileceğini düşünmüş. Onların eski bilgilerinden faydalanmalıydı. Bu inançla Zima, Sibirya’yı bir baştan bir başa köy köy dolaşmış, büyücülerle konuşmuş, pek çok şey öğrenmişti.

Kasabaya dönünce öğrendiklerini annesine uygulamış ve tam bir başarı elde etmiş. Zima, büyücülüğü maddi kazanç uğruna kullanmamış. Zima lise tahsili yapmıştı.

Zima, “Bunu bir tıp doktoru verdi bana” diyerek bir maskot gösterdi. Üzerinde hristiyanlıktan eski devirlere ait eski işaretler vardı. Tanrılardan (!) biriyle bununla bağlantı kuruyordu Zima. “Güler yüzlü bir tanrıdır. Çok güçlü, onun vasıtasıyla bilgi gelir bana…” dedi ve dokunup incelememe izin verdi maskotunu… “O tanrılar hep etrafımızdadır. Bazı zamanlar onları görür gibi olurum. Pek güzeldirler. Pek çok insan onları yok sanır. Fakat bu birşeyi değiştirmez. Onlar yine buradadır.”

“Tanrılarla” (!) irtibata geçmekle kendisine yardımcı olduğunu söylediği maskotu bize, Washingtonlu medyom Jeane Dixon’un kristal küresini hatırlattı. O da kehanette bulunurken bu kristal küresinden faydalanıyordu: “İçimde bir TV ekranı varmış gibi seyrediyorum” diyordu. Zima geleceğe ait bilgileri daha ziyade isteyerek alıyordu. “Bununla birlikte suda da geleceğe ait sahneler görebiliyorum. Sakin görünürler. Bana bu yeteneğimin gelişeceğini söylediler (Tanrı dediği bedensiz varlık)” dei Zima.

Geleceğe ait sahneleri ne şekilde görüyordu; açık olarak mı, sembollerle mi?

“Bazen semboller şeklinde oluyor. Mesela Napolyon’un askerlerini gördüğümde bunun ölüm manasına geldiğini biliyorum.”

Pek çok parti üyesi olan akrabaları Zima’ya “büyücü” diye hitap ederler; onun “kaçık” olduğunu söylerler. “Okült konularla ilgili kitaplarımı yırtarlar, tuvalete atarlar. Ben daha çok alırım. Zaten onlar yüzünden parapsikolojiye merak sardım. Bir gün bilim düşüncelerin okunabileceğini açıklarsa ne yapacaklar acaba?..” diyordu.

Acaba bazı kehanetlerde bulunabilir miydi bizim için?.. Bunu sezmiş gibi “Tabii, elbette…” diyerek maskotunu kılıfından çıkardı. Kendisine Amerika cumhurbaşkanlığı seçimini sorduk. (6 Temmuz 1968’de oluyordu bu olay. Kennedy’nin öldürülmesi dışında 4-5 haftadır başka haber almamıştık.) Zima dirseklerine dayanarak maskotuba konsantre oldu.

“Amerika sağa kayıyor” dedi. Sorduk: “Yani cumhiyetçiler mi kazanacak?” Zima ise “Sağa kayacak,” diye tekrarlıyordu; “Amerika’yı kurtaracak tek çare de bu zaten. Olaylar gittikçe kötüleşiyor. Ama Amerika kurtarılacak ve herhangi bir yerden daha iyi olacak.”

“Kanada’dan ne haber?” dedik. “Kanada dağılacak, bölünecek” dedi, “ama halkı bunu hissetmeyecek.”

Dünya problemleri hakkında, “Çin, Amerika’yla dost olmak istiyor. Buna inanmayabilirsiniz (1968’de söylüyordu) fakat göreceksiniz. Rus ve Çin daha çok yayılacak. Şimdikinden daha kötü halde” dedi. “Rusya ve Amerika bir gün dost olacak, bir gün!”

Sonra devam etti: “Rusya’ya zorluklar var. Bu 15 yıl sürebilir. Ondan sonra yeni fikirler konuşulmaya başlayacak (Başladı bile. Örnek: Soljenitzin ve onun gibiler). Zihin kudretini daha iyi anlayacağız o zaman. 15-20 yıl sonra parapsikoloji çok önem kazanacak.”

“Rusya’da halka ruhsal kitapları okutulmayacak. Fakat birkaç seçkin kişi bunun önemini kavrayıp okuyacak.” (Şahsi durumumuzla ilgili kehanetleri arasında söylediği kaza gerçekleşmiştir.)

“Bu kadarı kafi. Şimdi yüzmeye gidiyorum. Bu onunla (tanrı dediği bedensiz varlıkla) akort olmamda faydalı oluyor.”

Zira bu kehanetlerini 1968’de söylemişti. Sonraki olaylar onu haklı çıkardı. Amerika seçimlerini cumhuriyetçiler kazandı. Zima ile konuştuğumuzdan birkaç ay sonra Çinlilerin doğru sınırında yığınak yaptıklarını duyduk. Sovyetler de karşı tedbir aldılar. Rusya’da Pekin radyosunu dinlemek yasaklandı. Çinliler de anti-Rus propagandasına başladılar.

Zima2nın Rusya ile ilgili kehanetleri gerçekleşiyordu. Yeni Stalinciler akımı gelişti. Liberaller önemli mevkilerden uzaklaştırıldı. Belki Zima yine haklı çıkacak; Rusya’da yeni fikirlerin kökleşmesi için daha büyük karışıklıklar olacaktır.

ayrılırken Zima’yı yemeğe davet etmiştik. “Ben vejeteryanım. Bu benim ruhsal güçlerimi arttırıyor” demişti. “İlahlara dua etmeyi unutmayın. İsteyin. Onlar sizin için herşeyi yapacaklardır.” Ve parkın karanlıklarında kayboldu.

HALK ŞİFACILARI

Genellikle Sovyet gazeteleri ruhsal şifacılara sövüp sayarlar. Fakat gençlik gazetesi olan “Komsomolskaya Pravda” okuyucularına şöyle bir tavsiyede bulunmuştu: “Eğer şehir dışında veya doktordan uzak bir yerde hastalanırsanız bir halk şifacısına gitmenize gururunuz mani olmasın.” Fena bir tavsiye değil. Ruslar halk şifacılarından bazı ilaçlar almışlardır. Mesela ahududu ile çileğin belli miktarda karışımıyla yapılan bir antibiyotik, halk şifacılarının çok eskiden beri kullandıkları bir ilaçtı.

Şifacılar arasında sahtekarları da vardır. 1960 yılında bir Sovyet dergisi (Krokodil) Başkirli bir büyücü şifacıyı adeta zıpkınlamıştı. Bununla birlikte aynı dergi başka bir sayısında bir majisyen şifacıya binlerce mil uzaklardan üniversiteli öğrencilerin bile geldiğinden bahsediyordu. Bu şifacı Volgograd bölgesinde bir tarlada çalışıyordu ve hastaların ayak başparmaklarını eline alarak hastalığı teşhis edebiliyordu. Tedavisi de okuduğu bazı dualarla 8 rubleye sattığı bir demet ottan ibaretti. Hiç kimse böyle birkaç şifacının başarılı olmadığını söyleyemez.

Bazı büyücüler insanlardan çok hayvanlar üzerinde etkilidir. Doktor Jivago romanında Boris Pasternak büyücüyü çağırır ve onun bir ineği tedavi edişini dikkatle izler.

Rusya’da ortodoks olmayan şifacılar da vardır. Bunlardan Rosova’nın söylediğine göre hastalık mikropları kendisine isimlerini söylermiş.

Belki halk şifacılarının en büyüğü Karl Otto Zeeling’ti. Uzak Sibirya şehirlerinden Tomsk’da oturan Zeeling ülkenin her tarafından gelen hastalar tarafından ziyaret edilirdi. Arka arkaya odasına giren hastalara Zeeling tam tedavi şeklini söylerdi.

Bir biyolog grubunun söylediğine göre Zeeling, ellerini yumurta üzerinde tutarak çıkacak cicivin cinsiyetini, üzeri örtülü fotoğrafın kime ait olduğunu, hatta aynaya en son bakan kimsenin cinsiyetini bile teşhis edebiliyordu.

Zeeling her zaman yanında taşıdığı üçgen prizmasına bakarak hava tahmini yapabiliyordu. Bir bilim adamı onunla ilgili bir anısını anlattı: “Bu esrarengiz adam bir gün prizmasına bakarak, mavi çoğalıyor, yağmur yağacak, dedi. Söyledikleri her zaman doğru çıktı. Bir defasında, mavi sıçrası, aniden sıçradı. Gazetelere bakalım, bir volkan patladı galiba, demişti. Gerçekten ertesi gün gazateler Pasifik’te volkanik olaylardan bahsediyordu.”

Zeeling ile çalışan araştırmacılardan biri, “Stalin zamanında radyestezi çalışmaları zor ve tehlikelitdi. O zamanlar büyücü avcılığı vardı (Zeeling 1937’de katledilmişti). Zeeling tıbbi radyestezinin öncüsü olarak anılmalıdır” dedi.

GÖRÜNMEZ OLMAK MÜMKÜN MÜ?

Sovyet idarecileri eskiden beri büyücü avcısı olmuşlardır. Dolandırıcı ve fırsatçılar yanısıra etkileri tasdik edilmiş mistik ve okülistlere de eziyet etmişlerdir. İlk Sovyet yöneticileri tabiat üstü sayılabilecek herşeyle mücadele etmişşerdir. Eski Rusya gerçekten batıl inançlarla dolu bir ülkeydi.

Hortlaklar ormandan geçen yolcuları yakalıyor, güneş batar batmaz Drakula kadar korkunç vampirler kol gezmeye başlıyordu. Bu devirde yaşayanlar için basit efsaneler söz konusu olmuyordu. Eski Rusya’da batıl inançlar evleri basan haşarat sürücüleri kadar tehlikeliydi. Sihirli formüller, tılsımlar, büyüler, iksirler kolayca müşteri bulabiliyordu.

Freud’dan önce falcıların işi iyiydi. Nineler balmumuna bakarak gelecekten haber almaya çalışırlardı. Pekçok ailenin bahçesinde perilerin ziyaret ettiklerine inandıkları evler vardı.

Doktorların kayıtlarından anlaşıldığına göre 19. asır Rusya’sınra her yıl devresel sistemle aşağı varlıkların tesirine giren kadınlar vardı. Bunu bütün halk bilir ve beklerdi.

19. asır Rusya’sının ilk ruhsal araştırıcısı iyi tahsil görmüş, çok gezmiş biri olan Alexander Aksakov’dur. 1861 Amerikan medyomu D.D. Home’u St. Petersburg’a getirmiştir.

Sonradan bir spirit olan Alexsander Aksakov bilinçli çalışmalar yapmıştır. Fransız Pierre Janet, İngiliz Frederic Myes, Amerikan William Jamer gibi yeni bir alanda öncülük etmiştir. Ne yazık ki bugün hala ülkesinde tabu halindedir. Bir celsesinde bir medyomu 5 gözlemcinin gözü önünde tamamen görünmez yapmıştı. Medyom bu celseden sonra iki sene denemelere ara vermiştir.

Rusya 19. asır sonlarına doğru ortaya çıkan spirtizmle yakından ilgilenmişti. Hatta Çar Alexander III bile Amerikalı Fox kardeşlerden biriyle direkt irtibata geçmişti. İhtilalden önce Rusya’da 12 bin spirtialist vardı.

GİZLİ BİLİMLER ve TOPLUM BAŞARISI

Eski Rusya’nın tabiat üstü inançlarla dolu atmosferi zamanımızın iki ünlü okülistini ortaya çıkardı: Rasputin ve Blavatsky. Rus okültizminin en büyük siması Rasputin, Sibirya’daki küçük kulübesinden çıkıp çarlık sarayının en gözde insanı olmuştur. Kraliyet ailesi, etiyle canıyla onundu; birçokları Rasputin’in ipnotik güce sahip olduğuna inanıyordu. Rus imparatorluğunun gerçek efendisi oydu.

Madam Blavatsky ise daha çocukken damlarda dolaşan kuşları ipnotize ederdi. Genç kızlığında Rus polisine (medyomluk yetenekleriyle) yardım etmişti. Sonraları Boston’da terzilik yapmış ve “Teofizik Cemiyeti”ni kurmuştu. Hindistan’dayken ruhsal yeteneklerini daha da geliştiren Blavatsky, astral bedeniyle seyahat edebiliyor, dünyanın her yerine rahatça gidebiliyordu. Daha enteresanı, kaybolmuş medeniyetlerin, saklı geleneklerin üstatlarından bilgi alabiliyordu. “İsis İfşa Ediyor” ve “Gizli Doktrinler” isimli kıymetli eserleri Blavatsky bu yoldan bilgi alarak yazmıştı. Onun daha o zamanlar çalıştığı konulara hemşehrileri yeni yeni eğiliyorlar. 1891’de ölen Blavatsky son anlarındaki bir kehanetinde şöyle demişti: “İngiltere demokrasi meşalesini taşıyamaz hale gelince Rusya şimdiye kadar görmediği kadar görmediğimiz bir medeniyet seviyesine ulaşacaktır.”

ESP BİR SAVAŞ ARACI MI?

klasik bir Rus macera romanı: “Dünyanın Efendisi”. Bu başlığın ilhamı altında bir insanın dünyayı yönetbileceği düşünülebilir. Böyle bir ihtimal Sovyet idarecelerine uygun mudur? ESP bir savaş silahı olarak da düşünülebiliyor muyud? Rusya’da ESP alanında yapılan araştırmalar devlet tarafından finanse edilir. Ayrıca Gizli Polis tarafından yardım gören ruhsal araştırmalar da vardır. Askeri olmayan alanlarda araştırma yapanlar para sıkıntısı çekerler.

Praglı Dr. Milan Rylz: “Devlet güvenliği ve savunması ile ilgili psi araştırmaları yürütülmektedir. Sovyetler ruhsal güçleri… hem polis hem de askeri amaçlarla kullanmaya teşebbüs etmek…”

Bu yüzden Rusya’da ruhsal alandaki araştırmalar her zaman desteklenmektedir. PK (psikokinezi) ardındaki enerjiden, üstün bir silah olarak bahsedilmektedir. Amerikan medyomu Jeane Dixon şöyle bir kehanette bulunmuştu: “Yakında insanlar elektromanyetik alanların yeni kullanış şekilllerini öğreneceklerdir.” Rusların olağanüstü ruhsal çalışmalara son derece önem vermelerinin sebebi bu mudur acaba?

Batılı bir bilima damı şöyle demişti: “Ruhsal araştırmalar yapan Sovyetlerin çoğu samimidir, cesurdur. Fakat onlar politikacıların avucundadırlar. Psi kötü amaçlara alet edilmemelidir. Onun biyolojik bir silah olarak kullanacak ellere düşmemesi için dua etmeliyiz.”

Tanınmış yazar ve büyücüler derneği üyesi Subil Leek, Rusya’da gizli büyücü grupların İngilizlerle ilişki kurduklarıbı rapor etmiştir. “Gözlemimize göre Ruslar, ruhsal çalışma konusunda ABD’den 50 sene ileridedirler.”

Eğer batılılar, 1950 yıllarında Rus basınını incelemek zahmetine katlansalardı, Sputnikler hakkında pek çok bilgi edinmiş olacaklardı. Bugün aynı kayıtsızlık ruhsal araştırmalar konusundaki haberlere karşı gösterilmektedir. John Gauther “Inside Russia Today” adlı kitabında, “Amerikan bilim aamları kendi sahalarında Rusya’da yapılan çalışmaları izlemiyorlar” demektedir.

PARAPSİKOLOJİ ve RUSYA’DA DİN

Eski Bolşevikler, Rusya’nın hayalci (ütopik) ülkücü bir ülke olduğuna inanırlar. Halbuki şimdi?.. Amerika’da çalışmakta olan Dr. Nikolai Khokhlov: “Bu rüyalar bugün yok olmuş gibidir. Bunun yerine genç Ruslar mutluluğu daha değişik yollarda aramaktadırlar.” Bu arada Rusya’da dini akımlar da olmuştur. Svetlana Alliluyeva, “Rus halkı dindardır. İnancını yazılardan değil duygularından almaktadır” diyor. Bir yazar “Sovyet Hayatı” isimli dergide, neslin daha refah içinde yaşadığını fakat daha çok problemler içine düşüceğini söylemektedir. Parapsikoloji yeni bir spirtüel inancın doğmasına sebep olacaktır. Eğer bundan organize edilmiş dini kurumların meydana geleceği manasını çıkarırsanız, Sovyet Parapsikolojini anlamışsınız demektir. Bunu daha ziyade insan tabiatını anlama, evrendeki yerini tanıma şeklinde kabul etmelisiniz.

POLİTİK GİRİŞİM

1960 yıllarında Rus basınınzda parapsikoloji ile ilgili yazılar çoğalıvermişti. Yöneticiler o güne kadar işitmedikleri konularla karşı karşıya kalmışlardı.

Bilim adamları ile yazarlar Rus toplumunda en seçkin, en bağımsız tabakayı meydana getirdiler. Lenin ödülü kazanmış Dr. Andrei Sakharoz, idarecileri kesin ve sert bir dille tenkit edebiliyordu. “Report Against the Syten” adını verdiği raporunda Dr. Sakharov, rejimi ve aydınlar üzerindeki baskıyı yermişti. Kapitalizm ile komünizmi işbirliğine davet etmişti. Dr. Sakharov’u Dr. Peter Kapitse, Dr. Igor Tomm gibi bilginler de desteklemişti. Bunun üzerine yöneticiler toplanarak 800 bin bilim adamını kontrol altına almaya karar verdiler. Sadece Leningrad’da istenilen yön ve düzeyde olmadıkları için 100 kadar bilim adamı cezalandırıldı.

ve asrın olayını yaratan Soljenitzin, bunların en güçlü örneğini vererek bir devrin sembolü oldu. GULAK TAKIM ADALARI, yazarı yurdundan etti ama o gerçekleri söylemekten çekinmedi.

Komünist gazateler genellikle bilim adamlarını tenkit ettiler Literary Gazette ruhsal alanda araştırma yapan bilim adamlarınını eleştirdi. Komünist parti organı Pravda, N. Mikhailova ile deney yapan bilim adamlarını kınadı.

Fakat 1960 yıllarındaki hücumlar parapsikoloji araştırmalarını önleyememiştir. Aslında yapılan baskılar ruhsal olaylara karşı değil, fakat parapsikolojiye karşı halkın ilgisine ve diğer ülkelerdeki meslekdaşlarıyla serbestçe bilgi alışverişi yapmak isteyen bilim adamlarına karşıydı.

SSCB ve ABD ARASINDA RUHSAL KARŞILAŞTIRMA

Parapsikoloji araştırmaları konusunda Rusya ile Amerika karşılaştırılken bazıları “Biz Ruslardan 30 sene geriyiz” derken, bazıları da “Fakat bizim bilimsel metodlarımız daha iyidir, daha çok tecrübemiz vardır” diyor. Bir bakıma bu iki ifade de doğrudur.

Biz bu kitapla Rusya’daki parapsikoloji araştırmaları üzerindeki örtüyü kaldırmış olduk. Yoksa orada topladığımız bilgileri böyle bir kitapta toplamak imkansızdır. Sadece yüzeydeki sorunların belirtilmesine gayret ettik.

Bası Sovyet bilim adamları ruhsal yeteneklere sahip olduklarını saklamadıkları halde, batılı araştırıcılar böyle birşey söylemekten çekinirler. Sovyet araştırmacıları ruhsal alemi içlerinde hissetme arzusu duymuşlar ve ruhsal yeteneklerini geliştirerek deneye girişmişlerdir. Bizim psikiyatrlar da başkalarını tedaviye başlamadan önce kendi üzerlerinde ruhsal denemeler yapmalı veya yaptırmalıdırlar. Batıda yaygın olan “Bana yol göster” fikri yerine Rusya’da kendi kendini geliştirme eğilimi baskındır.

Amerika’da meşhur psikiyatr Dr. Joseph J. Rush, Vassiliev’in bir kitabı için: “Eğer bu eser de batılıları bu konuda çalışmaya sevk edemezse, suç bizim olacaktır.”

Batılı araştırmaların en büyük eksiği para ve laboratuvar imkanlarıdır.

Parapsikoloji yeni bir anlayışın ufkudur Neil Armstrong’un da belirttiği gibi, KOVA burcunda yeni bir çağın eşiğindeyiz. Psi araştırmaları bu çağın zorunlu bir çalışma alanıdır. Uzay konusunda olduğu gibi ruhsal araştırmalar konusunda da bir gün yarışa gireceğiz.

Hem Doğu’da hem Batı’da çalışmış olan Dr. Kharkos: “Dünyanın kaderi, insanların gelecek konusundaki genel anlayışlarıyla ilgilidir.”

Sovyetler insanın yüksek duyumları ile ilgili yeteneklerini ortaya çıkartmaktadır. Amerikalılar ise Rusların bu ruhsal yetenekleri nasıl kullanacaklarını merakla bekliyorlar.
Paylaşımın için teşekkürler. Rusların abdden en büyük farkı, parapsikolojik araştırmalar yapılırken ruslar işin ispat noktasını bir yerden sonra kenara atıp bu yeteneklerin ve fenomenlerin nasıl geliştirilebileceğine odaklanmıştır. Oysa abddeki merkezler halen işin bilimsel tarafını ispatlama çalışmalarına devam ettiler. Ben rusların bu konuda daha açık görüşlü olduklarını ve ilerlediklerini düşünüyorum.
Referans URL